« SOSYAL DEMOKRAT DERGİSİ'NİN SORULARINA CEVAPLAR | ÖZAL DOKTORA PAYESİNİ KABUL ETMEMELİDİR! » |
Mar
29
SHP GENEL BAŞKANI SEÇİLİRSEM...
Yazılar, Siyasi İçerikli Yazılar
|
|
|
SHP GENEL BAŞKANI SEÇİLİRSEM... |
...
İki-üç yıldır söylediğim gibi; (tüm güzel çabalara dönük saygıyla ifade ediyorum) SHP, üstüne oturması gereken, “sosyal zemini” tam tanımlayamamış; dolayısıyla sağlıklı bir biçimde yapılanamamış; mevcut yapısını ise, koruyamamıştır.
İçine sürüklendiğimiz “olumsuz durum”, ülkemizdeki “insan hareketlerinin” tahlilinde sergilediğimiz yetersizlikten kaynaklanmaktadır. Nitekim, “kentlerde yerleşik ilerici dinamikler”le, “kentlileşmeye çabalayan ilerici göçer dinamikler” ülkenin her yanında, “bozuk düzene karşı başkaldıran ilerici dinamiklerle” birlikte, “omuzdaşlıklar” geliştirecekken, özellikle Batı ve Güney kıyı koridorumuzdaki hemen tüm yerleşim birimlerinde, birbirlerinden (önünü alamadığımız) sürtüşmelerle uzaklaşmışlar, nihayette de kopmuşlardır. Geçen yıl CHP, SHP içinde -kestirme deyişle- işte böyle doğmuştur.
SHP bugün de, çok benzer bir tehlikeyle karşı karşıyadır. SHP içerisinde, CHP’nin ayrışması sürecinde “olumlu bir refleksle” kalan “kentlerdeki ilerici yerleşik dinamikler”, şimdi bir genel başkan adayının etrafında, kümelenmektedir. Buna sanki bir tepki olarak; “kentlileşmeye çabalayan ilerici göçer dinamikler”, özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki kökleriyle “iletişim” halinde olarak bir diğer genel başkan adayının etrafında kümelenmektedir.
Gelişme pek muhtemelen, söz konusu adayların gıyabında ve onların iradelerinin dışında, meydana gelmektedir.
Şu var ki, söz konusu “gelişme”, tıpkı iki yıl öncesinde olduğu gibi, “SHP’yi sürtüşmeye ve yeniden bölünmeye sürükleyecektir” diye, çok kaygılanmaktayım.
Bu gidişle; “Kurultay”dan, kestirme bir deyişle “kentlileşme kategorisinde” nispeten “geri plandaki”, Doğu ve Güneydoğu’daki kökleriyle birlikte, “ilerici göçer dinamikler”, üstün çıkarsa; o zaman, kentlerdeki “yerleşik ilerici dinamikler”, korkarım, CHP ya da başka bir partiye yönelirler. Yok eğer, “Kurultaydan” kestirme deyişle, “kentlileşme kategorisinde” ön sıradaki “ilerici yerleşik dinamikler” kazançlı çıkarsa; o zaman, “kentlerdeki ilerici göçer dinamikler”, Doğu ve Güneydoğu’daki kökleriyle birlikte, önemli bir ölçüde, her halde DEP’e yönelirler.
Doğu ve Güneydoğu’da, halen, SHP’nin bir hayli “zayıfladığını”; öteki partilerin ise, pek rağbet görmediğini, izliyoruz.Buralarda “siyasi parti” olarak, DEP’den başka bir partinin, olmaması; fiili olarak, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin çok yazık ki, ülkemizin Batısı’ndan soyutladığı anlamına gelir.
Demek ki “SHP’nin bütünlüğü”, “ülkenin demokratik anlamda bütünlüğü” ile özdeştir.
“SHP’nin bütünlüğünün” korunabilmesi için; bu partinin kapsaması gereken “tarafların”, “omuzdaşlığının”, sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi, zorunludur.
Ülkenin Kuzeyi’nde bozuk düzene karşı meydana gelen “ilerici başkaldırı” ile, ülkenin Doğu ve Güneydoğusu’nda bozuk düzene karşı meydana gelen “ilerici başkaldırı”yı, iç sürtüşmelerde tüketmek değil; karşılıklı kucaklaşmayla “yüceltmek”, SHP’nin, temel görevidir.
Genel Başkan, buradaki “tarihi birleşimi” şahsında sağlayacak “önder”, konumundadır.
“İlerici dinamikler” bölünürse, bundan evvel olduğu gibi, SHP’de, bölünür. O zaman Genel Başkan, “misyonunu”, yitirmiş olur.
Tüm bu sebeplerle, SHP’yi sağlıklı bir şekilde “yapılandırmak” ve “bütünleştirmek” görevimizdir.
SHP’nin böyle bir düzeye yükseltilmesine, bu aşamada, sözünü ettiğim genel başkan adayları, yazık ki, belki kendilerine rağmen engeldirler. Bu sebeple, eğer SHP’yi seviyorlarsa; eğer ülkeyi düşünüyorlarsa (ki böyle olduğundan kuşkum yoktur); o zaman gerçekten, genel başkan adayı olmamalıdırlar.
Kurultaya mümkünse, belirttiğim vasıfları kişiliğinde geliştirebilecek, tek bir genel başkan adayıyla gitmeliyizdir.
İşte, bu aşamada şahsıma; özellikle iki yıldan fazla bir süredir, bugünlere dönük, “düzgün tahliller ve öneriler” geliştirmiş bulunmaklığım nedeniyle, “tarihi bir misyon” düştüğü, inancındayım.
Genel Başkan seçilirsem; ilk yapacağım; SHP’yi “sağlam bir yapıda” bütünleştirmektir. Bundan sonra yapacağım; başta CHP, “çağdaş-toplumcu-demokrat sol kurum ve unsurlarla”, önceki çalışmalarımda ifade ettiğim “yaklaşım” çerçevesinde, “bütünleşmeyi” sağlamaktır.
Böylelikle ülkenin Doğusu’nun ve Batısı’nın “demokrat bağlamdaki bütünlüğünün” korunmasına “omuz” verebileceğimize inanıyorum.
Böyle olmazsa, keşke yanılsam, “mesafe” alamayız; kendi anaforlarımızda erir, tükeniriz. Ama çizdiğim doğrultuda başarılı olursak, o zaman “coşkumuza” sığamayız; ortaya gelen nice güzel amacı ve daha nicesini, aşar geçeriz!..
Son Yorumlar