A cosmically whole ethical system: How to attain a sustainable energy consumption and development, and a most stable world peace?

Makaleler Yorum ekle

Akkuyu - ÇED Raporu Hakkında Değerlendirme - Mart 2012

Yazılar, Bilimsel ve Teknik Yazılar, Nükleer İçerikli Yazılar Yorum ekle

Degerli Muteber:

Goruslerimiz asagidadir...

**

Senin ve Sevgili Emre'nin gozlerinizden opuyorum...


T .Yarman, Prof. Dr.






Akkuyu 2012 CED Raporu hakkinda...

1. Yapilmis olan calismaya emegi gecenlere saygida kusura dumemeye ozen gosteriyor olarak, belirtiyorum... Akkuyu 2012 CED Raporu, 1970'lerin baslarinda bu mevkiye donuk olarak alinmak istenmis yer lisansi zemininde yapilmis bulunan incelemelerin kapsamindaki konularin otesine gecmemektedir.

2. Ayrica, izlenebildigi kadariyla, teknik derinlik olarak, ogunku, ilgili raporlarin duzeylerinin, hayli gerisinde kalmaktadir.

3. Korkulur ki, o gunku raporlara ulasilabilecek olunmasina karsin, bunlar raflarindan indirilmemis, dikkate (gorulebildigi kadariyla) hic alinmamistir. Ogunku kapsamli calismalarin "buz uzerine yazilmis olacak yazi" imiscesine, unutulmus olmasi, kabul edilemezdir.

Full story »

NÜKLEER ENERJİ NEDİR - Cumhuriyet - 06

Yazılar, Bilimsel ve Teknik Yazılar, Nükleer İçerikli Yazılar 1 feedback »

NÜKLEER ENERJİ NEDİR, NASIL OLUŞUR?

 

Prof. Dr. Tolga Yarman

Nisan 2006

 

 

“Nükleer”, “çekirdeksel” demek… Burada kasdolunan, “atom çekirdeği”… Atom, santimetrenin yüz milyonda biri ebadında. Atom çekirdeği ise, bunun yüzbinde biri…

 

İlk bakışta inanılmaz gibi duruyor, ama böyle olduğuna dair, çok ikna edici deneysel veriler ve onları doğrulayan, köklü bir kuramsal tasavvur var…

 

Atom çekirdeğinde, “nötronlar” ve “protonlar” dediğimiz, temel parçacıklar bulunuyor… Örneğin “Doğal Uranyum Atom Çekirdeği”nde, 92 proton, 146 nötron bulunuyor. Demek ki toplamda 238 parçacık… O nedenle bu çekirdeğe, Uranyum-238, ya da kestirmeden U-238  Çekirdeği deniyor. Bu çekirdeğin etrafında 238 elektron bulunduran atoma ise, U-238  Atomu deniyor… Gerçekte, Doğal Uranyum, bir tek U-238’den oluşmuyor… Doğal Uranyum’da, yüzde birden daha az bir oranda olmakla beraber, U-235 de bulunuyor; bu atomun çekirdeğindeki “nötron sayısı”, öncekinin nötron sayısından,  üç tane daha az… Proton sayısı ise aynı… Zaten uranyumu, “uranyum” yapan, çekirdeğindeki 92 proton; keza bunun yanı sıra, çekirdek etrafında, olağanda yer alan, 92 elektron…

Full story »

NÜKLEER ENERJİ - Makale - Maden İşçileri - 08 - Kıbrıs

Yazılar, Bilimsel ve Teknik Yazılar, Nükleer İçerikli Yazılar Yorum ekle

NÜKLEER ENERJİ VE TÜRKİYE

 

Prof. Nük. Müh.  Tolga Yarman,

Ph. D.,  Massachusetts Institute of Technology,

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Nükleer Güvenlik Komitesi ve

Danışma Kurulu Eski Üyesi,

T.C. Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Yönetici Semineri

 

18 – 29 Şubat 2008

Girne, Kıbrıs

Önce bir hususu tasrih etmek yerinde olur.[1] Nükleer bir bilim adamı, muhakkak “nükleer  din mensubu” olmak zorunda değildir. “Samimi olarak nükleere inananlar”, eğer nükleer enerji üretiminden yana tavır alıyorlarsa; davranışları, tabii saygıdeğerdir, ama neticede onların kişisel tercihleridir; bilimsel bir çıkartsama değildir… Elbette bilimsel birikimler üzerine inşa edilmiş olacak, ama son toplamda, kişisel bir seçim niteliğindedir...

 

Bu o kadar böyledir ki, bir “siyasal bilimler fakültesi öğretim üyesi”, söz gelişi, önümüzdeki pazar günü yapılacak genel seçime dönük olarak, “Ben hesap kitap eyledim, ey halk, senin falanca partiye oy vermen gerekiyor”, diyecek olsa, yadırganır. Ya da seçimden sonra, “Benim cahil halkım, kime oy vereceğini bilmiyor”, derse, daha da yadırganır… Onun saygıdeğer bir oyu vardır, gider onu sandıkta kullanır. İsterse seçim sistemini eleştirir. Ama kendi dışında kimsenin yerine geçemez. O nedenle, halka “nükleer de nükleer” diye dayatan bilim adamları, orada burada, nerede olursa olsun, tam anlamıyla yadırgatıcı bir tavır sergilemektedirler. Onlar, gerçekte “nükleer enerji üretimi olursa ne olur, olmazsa ne olur”, diye çözümlemeler yapmak suretiyle, o yönde ya da bu yönde halkın siyasi irade tesisine destek olmalıdırlar… Kendi seçimlerinin ne olduğu açıklamak suretiyle, bir bakıma “siyasi bir kanaat önderi”, hatta bir “nükleer militan”, elbette olabilirler… Nedir ki, böylesi bir tavır, artık onların, belli bir tercihinden ibarettir; ne “bilimin emridir”, ne de daha önemlisi,                 “kamuoyunun iradesidir”…

Full story »

Nükleer - Sorular ve Cevaplar - Evrim Kepenek - Nisan 2011

Yazılar, Bilimsel ve Teknik Yazılar, Nükleer İçerikli Yazılar Yorum ekle

Gazeteci Evrim Kepenek’in Soruları’na Yanıtlar / Nisan 2011

 

1- Nükleer reaktörler enerji dışında bir şey üretir mi?


Nukler atik uretirler... Ayrica Plutonyum uretebilirler, ancak yanmis yakittan plutonyumun siyrilmasi fevkalade zordur... Bizde kurulacak Rus nukleer reaktorlerinden uretilecek plutonyum, cok muhtemelen Rusya'ya goturulecektir...


2- Sizce Türkiye'nin nükleer santrale ihtiyacı var mı?

Oyle bir teknik zorunluluk yoktur. Isvicre ornegin bizim urettigimiz enerjiyle, bizim yaptigimizin uc katı daha cok is yapabilmektedir, ya da biz iste Isvicre'nin urettigi enerjiyle O'nun yaptigi isin ucte birini ancak yapabiliyoruz... Demek ki, ortalamada, urettigimiz enerjinin yarisiyla, yaptigimizi her isi yapabiliriz... Ya da bugun urettigimiz enerjiyle, enerji verimlilik tekniklerine agirlik vermemiz suretiyle, yaptigimiz isin iki katini yapabiliriz... Baska bir deyisle enerjimizi her sey bir tarafa cok savurgan kullaniyoruz... 

Türkiye açısından ve ekoloji açısından artıları ve eksileri nelerdir?


Ben hic bir artisini goremiyorum... Eksisi, nukleer reaktorler tikir tikir calisacak olsa dahi, coktur... Bir defa disa bagimlilik artacaktir... Borclanma artacaktir... Hele Akkuyu'ya, nukleer reaktor kurulmasi, turizmi bicecektir...


3- Çok saydıa kişi nükleer enerjiye karşı çıkıyor ancak hükümet sürekli olarak nükleer yapmakta kararlı oldukları yönünde açıklamalarda bulunuyor. Hükümetin bu tepkileri görmezden gelmesini neye bağlaıyorsunuz?

1. Ticarî karlar var.
2. Dis baskilar var.
3. Fanatizma var.
4. Hat safhada nukleer cehalet var. En kotusu budur, insanin bilmedigini bilmemesi...



4- Türkiye'de yapılması planlanan santraller denizlere de zarar verecek bu bağlamda sizce nükleer eliyle enerji üretmek yerine başka alternatifler üretilkebilir mi?


Bir tanesini yukarida soyledim... "Savurganligi" onlemek, bu bize simdiki enerjimiz kadar enerji kazandirir. Ikincisi hem hidrolik hem komur potansiyelimiz degerlendirilmeyi bekliyor. Ucuncusu, ruzgardir. Ruzgar potansiyelimiz cok yuksektir... 80 000 MW'a yani bugunku toplam kurulu gucun iki katina kadar cikabilecektir... (Türkiye’nin ilk ruzgar haritalarini 1970’lerin sonlarinda, Meteorolog Süreyya Öney ve Ögrencimiz B. Tekeş ile cizmis olmanin onurunu tasigimizi ifade etmeden geçemeyecegim.) Dorduncusu gunestir...  Ulkemiz, butun Guney Avrupa'nin gordugunun iki kati kadar gunes gormektedir... Turkiye daha 1984'te dikkatlere tasidigim bir tez cercevesinde, Avrupa'ya (gunesten suyun hidrolizi yoluyla oksijen ve hidrojen ele dip, hidrojeni pompalamak suretiyle) gunes enerjis ihrac edebilir... Ayrica bakin, 1970'lerde hemen neredeyse tek bir evin catisinda dahi gunes toplaclari yoktu... Simdi bilhassa guneyde, catisinda gunes toplaci olmayan ev yoktur.. Bu isinma ve sicak su eldesi icindir, bugun icin, ancak gunes enerjisinden hareketle elektrik uretiminin maliyeti, ayrica, sasirtici derecede dusmustur ve Turkiye gunes elektrigini er veya gec gundeme alabilecektir... Soz konusu olan, siyasi bir kararliliktir... Nihayet Turkiye'nin jeotermal potansiyeli goz ardi edilemez...


5- Akkuyu'da kurulacak santralde silahlanma kapsamı var mıdır?


Hic bir bicimde yoktur...


6- Japonya'daki patlamaların ardından hükümetin açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?


Cahilâne ve saygi ozurlu...


Halkın can güvenliği ile dalga geçiliyor gibi bir izlenim edindim kişisel olarak?


Cahil curetidir...


7- Sizce Akkuyu'ya nükleer santral kurulabilir mi ? Kuulabilirse ve kurulamazsa neden?


Kurulamayacaktir. Cok acik soyluyorum... Kurulsa calistirilamayacaktir... Kitabimin (Geçmilte ve Bugün Nükleer Enerji Tartışması, Okan Ünivesitesi Yayınları, 2011) Onsozu'ne bak lutfen...


8- Son olarak, sizin hükümete ve nükleer yanlılarına, karşıtlarına mesajınız nedir?


Ben nukleer enerji uretimine hic bir bicimde karsi olmadim... Nukleer holiganliga, arabesk nukleer takilanlara, nukleer fanatizmaya, nukleer maceraya, nukleer cahillige karsi oldum...

Siyasi iradenin verecegi akilci bir nukleer enerji kararina saygiliyim, yeter ki, O da baska turlu bir gelecek tasavvur edenlerin egilimlerine ve umutlarina saygili olsun...

Nukleer reaktor; Kitabim’da acikladigim esasen 1999'da Hukumet'e soyledigim cercevede Akkuyu'ya kurulamaz... Geriye Trakya'nin Karadeniz saihili ve Sinop kaliyor... Bence buralar da turizmi olumsuz etkiler, ayrica, riski buyuktur...

ÇED'in devre disi birakilmasini ayipliyorum...

Nukleer santral muhakkak yapilacaksa, Sevgili Ahmet Ercan ile onerdigimiz yerler sunlardir:

Yozgat, Beypazari, Nallihan, Gaziantep...




9- ve sizin eklemek istedikleriniz?


Allah hepimize akil fikir ihsan etsin...

Sunu da ekleyeyim... Bugun elimizde bulunan nukleer santrallerin guvenlikleriyle ilgili artik somut, ciddi bir olcumuz vardir; su ki, bu olcu onceki govenlik hesaplarini tam anlamiyla alt ust etmistir...

Yeryuzunde, halen kurulu, her biri Keban barajimiz'in gucunde yuvarlak 400 Reaktor vardir. Bunlardan 1. Three Mile Island (1979), 2. Cernobil (1986), 3. Fukusima'daki uc unite (2011), yani yuvarlak 4000 MW elektrik gucundeki reaktor hic akla hayale gelmemis kurgular cercevesinde kazaya ducar olmustur. Bu; 30 - 35 yilda her 100 reaktorden muhakkak birinin, bugune kadar aklimiza hic bir bicimde gelmeyen sureclerde, elden; hafsala disi maliyetlerle, kacabilimis olmasi demektir...

Sirklerde, her otuz senede bir, her yuz aslandan birinin bakicisini muhakkak yemesi, o arada, etraftaki celik kafesi kirip, seyircilere de olumcul zarar verebilmesi gibi bir resimdir, bu... Insanlarin butun su olup bitenlere ragmen nukleer reaktorleri istemesi mumkundur, istememesi de mumkundur... Nedir ki, dikkate getirdigim risk, bundan once aklimizdaki riskin 10 000 kat buyugu olarak tecelli etmis bir risktir... Karari, bilim adamlarindan istemeyin, siz verin... 

teşekkür ederim,


0 535 741 18 71

 

Contact / Help. ©2024 by Tolga Yarman. Design & icons by N.Design Studio. Skin by Tender Feelings / Evofactory.