Doğa ve Kaos

Yazılar, Konferanslar Yorum ekle

Doğa ve Kaos

ULUSLARARASI ÇEVRE SORUNLARI SEMPOZYUMU

İSTANBUL MARMARA ROTARY KULÜBÜ


22 – 24 MAYIS 1991


DOĞA, KAOSTAN DÜZEN YARATIYOR... NE Kİ...
“BİLİNÇ KAZANMIŞ DÜZEN”, KENDİNİ YOK EDEBİLİYOR!..

Prof. Dr. Tolga Yarman

Anadolu Bilim ve Teknoloji Stratejileri Araştırma Enstitüsü
(BİLTES)

DOĞA, KAOSTAN DÜZEN YARATIYOR... NE Kİ...
“BİLİNÇ KAZANMIŞ DÜZEN”, KENDİNİ YOK EDEBİLİYOR!..

Prof. Dr. Tolga Yarman

Anadolu Bilim ve Teknoloji Stratejileri Araştırma Enstitüsü
(BİLTES)


GİRİŞ

Evren, yirmi milyar yıl kadar önce “büyük patlamayla” oluşakoyulmuş... Böyle olduğunu düşünüyoruz... Bilimsel olarak elde olunan işaretler, böyle bir modeli, kuvvetle çağrıştırıyor.

Madde, yirmi milyar yıl önce bir “odak” dolayında, “topluca” bulunuyormuş... Evren, o zaman aslında, işte “oracıktan” ibaretmiş... Sonra nasıl olmuşsa, bir “büyük patlama”, olmuş... Madde, etrafa yayılmaya başlamış... Daha doğrusu “etraf”, yani “evren” genişlemeye başlamış.

Bugün maddenin içinde bulunduğu hacim, gitgide büyüyor... Dünyamız’dan bakıldığında, “evren”, her yöne doğru eşit bir hızla, genişliyor... Gökcisimleri bizden, her yönde “aynı bir hızla”, kaçıyor. Kaçış hızı, saniyede otuz küsur kilometre...

Full story »

Bütünsel Bir Değerler Sistemi, Çevre ve Barış, Giresun

Yazılar, Konferanslar Yorum ekle

Bütünsel Bir Değerler Sistemi, Çevre ve Barış, Giresun

 

A COSMİC WHOLENESS, WORLD ENVİRONMENT AND PEACE

ABSTRACT

Here we would like to present a new, sophisticated, concise, “thoroughly scientific ethic system”. We would like to call it, a “Cosmic Wholeness”, which can be taken, amongst other things, as a basis for a “healthy environment” and a “most stable World Peace”.

Here are the “basic principles” of our ideology, which consists of three phases:

i-The first phase embodies the “comprehension of billions of years of evolution”, through which, matter was organized out of, an otherwise “eternally deteriorating chaos”, gradually, into galactic, stellar, planetary, geological and biological “supreme order”, that is, in this corner of the universe, “ourselves”. This is, as if, a magnificent “unconscious consciousness”, which is the “universal know-how” (i.e. for instance, the intrinsic ability of two hydrogen atoms to manufacture a hydrogen molecule), gets transformed step by step, unto a “conscious consciousness”, which is, at an ultimate level, fascinatingly “us”. We thus anticipate, we are presently a “conclusive goal” of the (originally unconscious) cosmic inclination and entity. It is true that this created us; but it's also true that this lives in “us”, and it is “us”. (No divine attributes are made here; yet we see no obstacles why there shouldn’t be any; at will, you may like to call this “cosmic inclination and entity”, “a divine being”; however according to our reasoning, you are not at all, forced to assume it). This whole process defines an “obvious cosmological tendency” all the way from the “Big Bang” and presumably an “unaware consciousness”, towards a “Conscious Intelligence” (on Earth and perhaps elsewhere), which constantly organizes the universe, out of (an otherwise eternally desperate) "chaos", into the (current universal) "order". Thence, the first phase of our Cosmic Wholeness approach, requires the “understanding of the entire universal evolution from the Big Bang up to the present”; and this, as we show here, strikingly defines, “a fundamental construction of the value system of our being and behavior on Earth”.

Full story »

Yeni Yüzyılda Nasıl Bir Atatürkçü Çizgi, Ütopyalar

Yazılar, Konferanslar Yorum ekle

Yeni Yüzyılda Nasıl Bir Atatürkçü Çizgi, Ütopyalar

ZAMANIN MATEMATİĞİ VE KOZMİK BİR
İNANÇ SİSTEMİ:


YENİ YÜZYILDA NASIL BİR İLERİCİ ÇİZGİ, NASIL BİR TÜRKİYE, NASIL BİR DÜNYA?


Prof. Dr. Tolga Yarman



8. Ütopyalar Toplantısı

24-27 Mayıs 2001


Bu yazıyı; 4 Temmuz 2002 günü, Karadeniz’de, “Crude Dio”’ adlı, 160.000 tonluk, 274 m uzunluğundaki, dev petrol tankerini, Istanbul Boğazı’na girmeden önce
bordalayan “Yeşil Barış” (Green Peace) eylemcileri ile, onlarla aynı bir duyarlılık içinde olarak, “bizleri vareden ve yaşatan, biricik çevremizin, bozulmadan yaşatılması” için, irili ufaklı “savaşım” verenlere, ithaf ediyorum.


“Bütünsel bir öğreti” var etmek, hele bunu çağdaş bilgilerimizle ilişkilendirerek, var etmek, üst bilimsel bir tutku, tavır ve erektir.

İnsan öğrendikçe, evvelce edindiği bilgileri ve bunlardan kök alan inancını, sürekli sınayıp, daha daha bütünsel bir zemine raptetmek eğilimimden kendisini alamaz.

“Laiklik”, “demokrasi”, “insan temel hakları ve özgürlükler”, o arada örneğin “çevre etiği” gibi kavramları; “genetik bilim” bunca gelişmişken, hatta bunun daha da berisinde, taa on beş milyar yıl kadar önce yer aldığını düşündüğümüz “kozmik (yâni, göksel, evrensel) büyük patlamadan” günümüze ve bize değin uzanan doğrultuda olarak, evrenin oluşumuna dönük derinleşen bilgilerimizin ışığında, nasıl yorumlayacağız, nasıl bir ilerici zemine oturtacağız?

Söz konusu “kavramsal oluşumlar” neticede evrende, bizimle beraber vücuda geldiğine göre, sırf bu sebeple, onları da doğanın özünden ayrı düşünmek, aşikâr, hiç uygun olmamalı.

Full story »

Harp Akademileri: Güvenlik İhtiyaçları, İstanbul

Yazılar, Konferanslar Yorum ekle

Harp Akademileri: Güvenlik İhtiyaçları, İstanbul

 

FEYZİYE MEKTEPLERİ VAKFI IŞIK ÜNİVERSİTESİ

TEKNOLOJİ ALANINDA TÜRKİYE’NİN GÜVENLİK İHTİYAÇLARI NE ŞEKİLDE KARŞILANABİLİR:
DEĞİŞEN DÜNYA DÜZENİ VE TÜRK SAVUNMA SANAYİ

Çağrılı Bildiri

Prof. Dr. Tolga Yarman



Yeni Güvenlik Anlayışı Çerçevesinde Türkiye’nin
Güvenlik İhtiyaçları Ne Şekilde Karşılanabilir?

Genelkurmay Başkanlığı Harp Akademileri Komutanlığı Sempozyumu

13 - 14 Mart 2003



TEKNOLOJİ ALANINDA TÜRKİYE’NİN GÜVENLİK İHTİYAÇLARI NE ŞEKİLDE KARŞILANABİLİR:
DEĞİŞEN DÜNYA DÜZENİ VE TÜRK SAVUNMA SANAYİ


Prof. Dr. Tolga Yarman
Işık Üniversitesi

Mart 2003


Yirminci yüzyılın ilk yarısını belirleyen, iki dünya savaşı yaşanmıştır. , Dimağlarda, bu dönemin tortusu olarak hemen herkesin herkesle, üstelik tüm dünya ölçeğine tırmandırılabilecek askeri çatışmalara girişebileceği, çok biçimde ortaya çıkmıştır.

Dehşetengiz iki dünya savaşını, yarım asra sığdıran insanoğlu, Soğuk Savaş döneminde iki kutuplu dünya dengesine yön veren fikirlere odaklanmış olacak, tarihte benzersiz bir silâhlanma yarışı ve bunun uzantısındaki teknolojik yapılanmayla “kendine özgü bir düzen” ortaya çıkartmıştır. Bu düzenin arkasında, nükleer silâhlara dayalı bir “çılgınlık dengesi”, MAD (Mutual Assured Destruction) durmaktadır.

Burada şu gözlemimizi belirtmeden geçemeyeceğiz:

Full story »

Harp Akademileri: Bilimsel ve Teknolojik Gelişmeler, İstanbul

Yazılar, Konferanslar Yorum ekle

Harp Akademileri: Bilimsel ve Teknolojik Gelişmeler, İstanbul

BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK GELİŞMELERİN
ÜLKELERİN SİYASİ, SOSYAL VE ASKERİ HAYATINA OLAN ETKİLERİ


Tolga YARMAN*

Ben size bol resimli bol füze yahut nükleer başlık resimleri gösteren oldukça teknik bir konuşma yapma yerine, konunun doğrultusunun işaret edebileceği şekliyle konuma ilişkin bir tahlil, Türkiye'mize bir sentez sunmayı görev doğrultum olarak seçtim. Bana verilen ev ödevi; bilimsel ve teknolojik gelişmelerin ülkelerin siyasi, sosyal ve askeri hayatına olan etkileridir. Bunu şöyle görmek istiyorum. Kısaca konumuzun içerisinde bulunan kavramlara bakacak olursak acaba mesele yalnızca bilimsel ve teknolojik gelişmelerin ülkelerin siyasal, sosyal ve askeri hayatına etkileri midir? Yoksa, ülkelerin siyasi, sosyal ve askeri hayatının bilimsel ve teknolojik gelişmelere etkisi midir ? Acabâ bu mudur sorusu, benim zihnimde konuyu düşünürken çağrıştı ! Gerçek, galiba şöyle; biraz önce birisinden ötekine bir geçiş söz konusuydu. Birisi ötekinin sebebi ve sonucu olarak takdim edilmişti. Burada bir iç etkileşmenin dikkate alınarak konunun işlenmesinin daha uygun olacağını işaret etmek istedim. Yani ülkelerin siyasi, sosyal ve askeri hayatlarına bilimsel ve teknolojik gelişmelerin etkisi dikkate alınabileceği kadar bilimsel ve teknolojik gelişmelerin-de ters yöndeki söz konusu kavramlar üzerindeki etkilerini irdelemek yerinde olur diye düşünüyorum. Peki bilimsel ve teknolojik gelişmeler, acaba nasıl karşılıklı olarak ülkelerin siyasi, sosyal ve askeri hayatlarıyla etkileşiyorlar sorusu çalışmamızın yerinde olacağını düşünüyorum. Cevap bir defa birçok boyutu itibariyle iyi kötü aşina olduğumuz bir biçimde geliştirilebilir. Çok çeşitli doğrultularda ayrıca işlenebilir. Ancak, "Sempozyum" başlığı çerçevesinde bir cevap bulmayı diliyoruz.

Full story »

Contact / Help. ©2024 by Tolga Yarman. Design & icons by N.Design Studio. Skin by Tender Feelings / Evofactory.